Herkese selamlar,
Bu yazımda herkesin çokça sorduğu, stresli geçeceğini düşündüğü, nasıl davrandığımı merak ettikleri ve nasıl davransak dedikleri “iş görüşmeleri” ya da “mülakatlar” siz nasıl adlandırıyor iseniz onlardan bahsedeceğim.
Hem de ileride dönüp baktığım da anılarımı tazelemiş olacağım. (dönüp bakmadı :p) 🙂
Öncelikle daha çok yeni edindiğim deneyimimden yola çıkacak olursam bence başvurduğunuz firmaların kesinlikle sizinle aynı kültürden olmasına dikkat edin. Aynı kültürden olmak ne demek ? Aynı kültürden olmak demek Özgür Yazılımı destekliyor olabilirsiniz, Microsoft camiasından olabilirsiniz ya da Mac delisi olabilirsiniz. İlgi alanınıza göre de yeteneklerinizi geliştiriyor(şekillendiriyor) ve kaynaklarınızı ona göre seçiyorsunuz, bir nevi o kültür ile yoğuruluyorsunuz. Bu yüzden ortak paydalarınız olan insanlarla dialog kurmak ve vakit geçirmek daha eğlenceli olacaktır.
Ben iş başvurularımı yaptığım şirketlerde projelerini hangi platformda saklıyorlar, Open Source düşüncesini barındırıyorlar mı, özgür yazılımlar mı kullanıyorlar, hangi dillerde geliştirme yapıyorlar, sürekli aynı dilleri mi kullanıyorlar yoksa gelişime açıklar mı ve en önemlisi ben onlara yardımcı olabilecek miyim diye süzgeçten geçirerek CV’lerimi göndermiştim. 🙂
İlk iş görüşmemi 20 Temmuz’da yaptım. Şirket ismi vermicem gerek olmadığını düşünüyorum. 🙂 Bir mobil uygulamaları vardı ve twitter üzerinden görüp “Aaa x dili ile yazıyorlarmış, ben de bunu öğrensem diyordum” diyerek eleman aramadıkları halde CV’mi mail yolu ile kendilerine ilettim. Eleman aramadıkları halde diye belirtiyorum çünkü buna rağmen çok olumlu ve güzel bir geri dönüş yaptılar bana ve görüşmeye çağrıldım. Beni çağırmasalardı bile geri dönüş yapmaları onların insanlara karşı saygısını gösteriyor bence. Çoğu arkadaşım hala başvurdukları yerlerden cevap bekliyorlar.(Olumsuz dahi olsa.) Görüşme hakkında kısaca bilgi verecek olursam öğle yemeğine çıktıkları bir saatte gitmiştim bu yüzden önce ofise yakın bir yerde yemek yedik. Yemek yerken de “Nerelisin? Neden bilgisayar mühendisliği? Neden bu projelerde rol aldın?” tarzı sorularla beraber kendi ofislerinin kültürlerinden bahsettiler. Kahve içerkende neden bana olumlu dönüş yaptıklarından, Github kullanmamın, Pull Requestlerimin olmasının, özgür yazılım kültürüne sahip olmamın onlar için önemli olduğundan bahsettiler. Daha sonra bilirsiniz her güzel işin bir karşılığı vardır diyerek başka yetkili biri ile görüşmek için ofise geçtik. Orada onlara nasıl ulaştığım, neden onlar ve ne kadar istediğim tarzında soruları cevapladım. Sanırım bu ilk iş görüşmemde en stresli geçen kısım bu üç soru ile olan zaman dilimi idi. Görüşmenin genelinde rahattım, yaptığım şeylerden emin olduğum ve karşımda gerçekten anlayışlı kişiler ile sohbet ettiğimin farkında olduğum için gerekli cevapları düzgün bir biçimde verdiğimi düşünüyorum.
İkinci iş görüşmemi 31 Temmuz’da yaptım. Bu iş görüşmem biraz daha mülakat tarzında alanımla ilgili soru-cevap şeklinde geçti. Öncelikle İK ile bir görüşme gerçekleştirdim. “Nerede ikamet ediyorsun, bütçe beklentin nedir, hangi alanda çalışmak istersin?” tarzında güzel bir sohbet oldu. Bu görüşme şirketten üç kişi vardı ve bir toplantı odasında gerçekleştirdik. Bu görüşmede belirttiğim yetenekler doğrultusunda ve katkı verdiğim projeler hakkında sorular aldım. Kısaca soruları not almıştım :
“”- Python mutable, immutable kavramlarını açıklar mısın?
– cat komutu nasıl çalışır ( donanım kısmını ),
– Bilgisayar açılırken neler oluyor ?
– Ses kartında bir hata olsa hangi komutu çalıştırarak kontrollerini gerçekleştirirsin?
– Pythonda a = [1,2,3] listeleyecek kodu yazabilir misin?,
– DHCP ile ilgili birkaç soru.
– Neden bu projelere katkı verdin?,
– Django da requirement dosyası hangi komut ile çalıştırılıyor?””
tarzında soruları cevaplandırdım ya da cevaplandıramadım. Mülakata 15:00’da girdim 16:59’da çıkmıştım. Bu görüşmeden çıktığımda gerildiğimi hissettim. Bunun sebebiyse 2 saat boyunca bir odada kalmış ve peşpeşe sorularla karşılaşmıştım, birde bir kişinin sorduğu soruyla alakalı başka bir kişinin kafamı karıştıracak tarza cümleler kullanmasıydı. Ayrılırken bana bir proje göndereceklerini ve buna göre bir değerlendirme yapacaklarını söylediler. Bana bir proje maili gelmedi ve yaklaşık bir hafta sonra olumsuz olduğuna dair İK’dan mail aldım. Bu davranışlarını da onların iş hayatındaki kültürlerine bağlıyorum.
Üçüncü iş görüşmemi 1 Ağustos’da gerçekleştirdim. Ofiste yaptık yine görüşmeyi. Bu görüşme mülakat tarzında olmadı. Sohbet havası içinde “neler yaptım, neden yaptım? Onlar neler yapıyorlar? Kullanmak istediğim yeni bir programlama dili var mı yok mu?” sorularıyla beraber, “bütçe olarak ne kadar düşündüğüm” sorusu ile görüşmeyi sonlandırdık. 🙂 Ve Perşembe günü ofise gelebileceğim söylendi. Ben bazı kişisel sebeplerden ötürü 7 Ağustos Pazartesi günü başladım ve hala burada çalışmaktayım. 😇
Benim ilk iş görüşmem aslında Google’dan Stephan ile oldu. Google maceram yarım kaldığı için onu da ayrıntılı olarak başka bir yazımda anlatırım.😉
Benim nacizane tavsiyelerim;
– Başvurduğunuz şirketlerle ilgili ufak bir araştırma yapın. Eminim başvururken bu arkadaşlar ne yapıyor ya diye bir bakmışsınızdır ama ayrıntılı bir araştırma sizin açınızdan güzel olacaktır. Neden biz? ya da Biz neler yapıyoruz? dediklerinde karşılarında kalakalmazsınız, hem de görüşmede daha önce tanıştığınız insanlarla konuşuyor gibi olursunuz ve projelerini gözden geçirmiş olursunuz sonuçta sizde o projelerden birinde yer alacaksınız. 🙂
– Aynı kültürden insanlar olmalarına özen göstermenizi şiddetle öneriyorum.
– Stresli olmanızı gerektirecek bir şey yok. Tabi bu karakteriniz ve kişiliğiniz ile ilgili bir durum, klasik olacak ama karşınızdaki kişilerde sizin geçtiğiniz bu yollardan geçtiler. ( Baba, amca, dayı torpili yoksa 😀 )
– Yaptığınız işlerden eminseniz, bilgi birikiminiz doğrultusunda bir CV hazırladı iseniz bilmediğiniz bir yerden soru sormayacaklardır. Soruyorlarsa da sizin nasıl bir mantık yürüteceğinizi merak ettikleri içindir. Bilmediğiniz sorulara “bilmiyorum ama …. şu şekilde olabileceğini düşünüyorum” diyerek mantıklı bir cevap da verebilirsiniz.
– İstediğiniz bütçeyi söylemekten çekinmeyin.
– Onlar nasıl açıkça sizden beklentilerini sıralıyorlar ise sizde onlardan beklentilerinizi çekinmeden söyleyin.
Unutmayın ne siz onlara muhtaçsınız ne de onlar size. O şirketle anlaşamamış olmanız dünyanın sonu değil, asıl yeni adım atacağınız yolun başlangıcıdır. Benim inancıma göre “Allah bekletiyorsa, güzelleştiriyordur.” 😊
Bu yazımı aynı üniversiteden mezun olduğum canım arkadaşıma hitaben yazıyorum. İsim vermeyeceğim çok stresli biri 🙂 Ama bayramdan sonraki iş görüşmenin çok güzel geçeceğinden gönülden inanıyorum, “kendin ol ve karşındakilerin de senin gibi insanlar olduğunu unutma, bırak onlar seninle görüşecekleri için heyecanlansınlar :)”
İş görüşmelerinizin çok güzel geçmesi ümidiyle, hep güzel kalpli insanlarla karşılaşın inşaAllah 😉😇
Teşekkürler.
Önemli değil. 🙂